Avrupa’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. Ancak, bu yoğun ilgi beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Özellikle kısa süreli konaklamalar, birçok şehirde hem yerel sakinler hem de ziyaretçiler için sıkıntılara yol açıyor. Valensiya, Budapeşte ve Atina gibi kentler, aşırı turizmin etkilerini azaltmak ve yerel yaşam kalitesini korumak adına yeni önlemler alıyor.
Valensiya: Yasa Dışı Kiralamalara Sıkı Önlemler
İspanya’nın Valensiya şehri, yasadışı kısa süreli konaklama yerleriyle mücadele etmek için kararlı adımlar atıyor. Belediye Başkanı Maria Jose Catala, bu tür kiralamaların yerel halk üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu vurguluyor. Hükümet, yasalara uymayan konaklama yerlerinin elektrik ve su hizmetlerini kesmeyi planlıyor. Ayrıca, bu tür kiralamalar için uygulanacak cezalar 600.000 euroya kadar çıkabiliyor.
Denetim Artışı
Bu yıl içinde yapılan denetimlerde, yasa dışı konaklama işlemlerinin %454 oranında arttığı gözlemlendi. 2022 yılında sadece 73 işlem yapılırken, 2024’te bu sayı 449’a yükseldi. Catala, bu durumu ciddiyetle ele alıyor ve yasaların sıkı bir şekilde uygulanması gerektiğini savunuyor.
Budapeşte: Kısa Süreli Kiralamaların Yasaklanması
Macaristan’ın başkenti Budapeşte de aşırı turizmle mücadele adına radikal kararlar alıyor. 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren, şehirdeki tüm kısa süreli kiralamaların yasaklanması planlanıyor. Ancak bu yasak, şehrin yalnızca belirli bir bölgesini, yani Terezvaros’u kapsayacak. Bu bölgedeki yerel halkın %54’ü, yasak için oy kullandı.
Yerli İhtiyaçlar Öne Çıkıyor
Yerel sakinler, artan kiraların ve konut sıkıntısının önüne geçilmesi için bu tür önlemlerin şart olduğunu düşünüyor. Hükümetin, bu yasakları ülke genelinde yaygınlaştırma isteği, Budapeşte’deki durumu daha da önemli hale getiriyor.
Atina: Geçici Yasağın Etkileri
Yunanistan’ın başkenti Atina, 1 Ocak 2025’ten itibaren yeni kısa süreli kiralamaların verilmesini durdurmayı planlıyor. Ancak bu uygulamanın geçici olacağı ve 12 ay sonra tekrar değerlendirileceği belirtiliyor. Atina, aynı zamanda kısa süreli konaklamalardan elde edilen gelirleri artırmak için yeni bir turist vergisi uygulamaya geçiyor.
Artan Vergiler
Nisan ile Ekim ayları arasındaki yoğun dönemde, günlük turist vergisi 8 euroya kadar yükselebilir. Bu adımlar, yerel halkın ihtiyaçlarını korumayı ve turizmin olumsuz etkilerini azaltmayı amaçlıyor.
Diğer Avrupa Kentleri: Benzer Yaklaşımlar
Avrupa’nın diğer büyük şehirleri de bu trende katılıyor. Londra, Dublin, Amsterdam ve Paris gibi şehirler, kısa süreli konaklamaları sınırlamayı düşünüyor. Prag, mevcut kiralamaları kısıtlayarak konut fiyatlarını düşürmeyi hedefliyor. Barcelona ise 2028 yılına kadar tüm turistik kiralamaları ortadan kaldırmayı planlıyor.
Neden Bu Önlemler Gerekli?
- Yerel Halkın Korunması: Aşırı turizm, yerel sakinlerin yaşam alanlarını tehdit ediyor.
- Konut Fiyatlarının Düşürülmesi: Kısa süreli kiralamalar, kiraları artırarak konut sıkıntısına neden oluyor.
- Sürdürülebilir Turizm: Şehirlerin tarihi ve kültürel dokusunu korumak için sürdürülebilir turizm politikaları şart.
Kaynak:Euronews