Almanya, düzensiz göçün önlenmesi amacıyla komşu ülkeleriyle olan sınırlarında kontrolleri sıkılaştırdı. Özellikle Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre ile birlikte, 16 Eylül’den itibaren Belçika, Hollanda, Fransa, Lüksemburg ve Danimarka sınırlarında da kontrollerin başlatılması, sonuçlarını göstermeye başladı. Resmi verilere göre, son bir hafta içinde Almanya’ya kaçak girmeye çalışan 540 kişi, sınır kontrollerinde yakalanarak geri gönderildi. Bu kişilerden 23’ünün daha önce Almanya’dan sınır dışı edildiği ve tekrar giriş yapmaya çalışırken yakalandığı ifade edildi.
Kontroller 6 Ay Sürecek
Federal Polis Teşkilatı Başkanı Dieter Romann, yaptığı açıklamada, sınır kontrol ekiplerinin başarılı çalışmaları sayesinde Almanya’ya düzensiz göçü engelleme kararlılıklarını vurguladı. Kontrollerin ilk etapta 6 ay süreceği belirtildi. Ayrıca, sınır kontrolleri sırasında 196 kişinin sığınma başvurusunda bulunduğu, bu başvurulardan 99’unun ise diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de yapıldığı tespit edildi. Yetkililer, “Bu ülkeler sığınma başvurularını kayıtlara almayıp, Dublin Sözleşmesi’ni açıkça ihlal etmiştir,” şeklinde bir tepki gösterdi.
Sınır Güvenliği ve Sığınma Politikaları
Almanya’nın sınır kontrollerini sıkılaştırması, sadece göçmen akışını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda sığınma taleplerinin yönetilmesine de etki ediyor. Ülke, düzensiz göç ile mücadele ederken, insani boyutları da göz önünde bulundurmak zorunda. Bu süreç, Avrupa’nın genel sığınma politikaları ve mülteci hakları açısından önemli tartışmalara yol açabilir.
Almanya’daki bu yeni uygulama, düzensiz göçle mücadele için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, aynı zamanda sığınma başvurularının yönetimi ve göçmenlerin hakları konusunda dikkatli bir denge kurulması gerektiği unutulmamalıdır.
Kaynak: Hürriyet