Anvers’teki Yüzme Havuzu Yasakları Tartışmalı Hale Geldi
Geçtiğimiz günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Belçika‘nın Anvers şehrinde haşema giyerek yüzme havuzuna girmek isteyen iki Müslüman kadının talebine yönelik kararını açıkladı. Mahkeme, bu kadınların polis düzenlemelerine karşı yaptıkları başvuruyu kabul etmediğini duyurdu. Karara göre, bu kadınların tüm iç hukuk yollarını tüketmemiş olmaları nedeniyle talep kabul edilemez bulundu.
Olayın Arka Planı
2017 yılında, otuzlu yaşlarında olan bu iki kadın, Anvers’teki bir kamu yüzme havuzunda haşema ile yüzme girişiminde bulundu. Ancak, mevcut düzenlemeler gereği havuza girmeleri yasaklandı. Kadınlar, bu yasaklara itiraz etmek üzere Anvers Bölge Mahkemesi’ne başvurdular fakat başvuruları reddedildi. İlerleyen süreçte, Yargıtay’a başvurmayı düşünen kadınlar, avukatlarının bu aşamadaki başarı şansını düşük görmesi üzerine itirazdan vazgeçti. AİHM, Belçika’daki bu durumun, yerel mahkemelerin konuya ilişkin bir yargı kararı vermediğini ve bu nedenle başvurunun yetersiz olduğunu belirtti.
Toplumsal ve Hukuki Etkiler
Bu durum, Belçika’da din temelli ayrımcılığın tartışmalı boyutlarını yeniden gündeme taşıdı. Kadın hakları savunucuları, haşema giyen kadınların yüzme havuzlarına giremiyor olmasının, toplumsal entegrasyona ve din özgürlüğüne darbe vurduğunu savunuyor. Ayrıca, bu tür yasakların, bireylerin özgürlüklerini kısıtladığına dikkat çekiyorlar.
Gelecekte Ne Olacak?
Anversli kadınlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak, yasakların din temelli ayrımcılık oluşturduğunu dile getirmeye çalıştılar. Ancak, bu süreçte yasal engellerle karşılaşmaları, toplumun bu konuda daha fazla bilinçlenmesi gerektiğini gösteriyor. Bu tür davaların önümüzdeki süreçte Avrupa’daki diğer ülkelerde de nasıl sonuçlanacağı merak konusu.
Kaynak: RTBF