Benjamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşmak üzere sahneye çıkmadan önce, karton bir Ortadoğu haritası üzerinde kırmızı bir kalemle yeni bir barış koridorunun hatlarını çiziyor. “Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail üzerinden Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir barış ve refah koridoru” önerisi, geçtiğimiz yıl 22 Eylül’deki büyük bir barış konuşmasının parçasıydı. Ancak o günden bu yana Ortadoğu’da pek çok şey değişti. 7 Ekim’de gerçekleşen Hamas saldırısı, Gazze’de yaşanan yıkımlar, Yemen ve İran’dan gelen saldırılar derken, şimdi Lübnan’a yönelik yoğun bir bombardıman söz konusu. Her şey bir anda farklı bir boyuta taşındı.
Bu Cuma öğleden sonra, Netanyahu’nun konuşma sırası geldiğinde, saat 15.30’da BM Genel Kurulu’nda sahne alması bekleniyor. Ancak bu sırada, İsrail’in birçok cephede savaş halinde olduğunu unutmamak gerekiyor. İnsan hakları ihlalleri ve savaş kurallarının ihlali konusunda artan eleştiriler, son on bir ay boyunca İsrail’in iletişim stratejisinin karmaşık hale gelmesine neden oldu.
Netanyahu, New York’a giderken uçağında Beyrut’a yapılacak son bombardımanı bizzat onaylayarak, bölgedeki tansiyonu artıran bir karar aldı. İddialara göre, Hizbullah’ın insansız hava aracı biriminin lideri Muhammed Srur’un öldürülmesi emrini verdi. Bu başarılı saldırı, Lübnan’daki Şii hareketi tarafından da doğrulandı. Srur, İsrail’e yönelik tehditleri artırmak üzere Husi isyancılarını eğitmek için Yemen’e gönderilen üst düzey bir komutandı.
Ateşkes Tartışmaları ve Diplomasi
İsrail’den gelen son bilgiler, Netanyahu’nun Lübnan’da bir ateşkes çağrısına yanıt vermek zorunda kaldığını gösteriyor. ABD, İngiltere, Fransa ve bazı Arap ülkelerinin desteklediği bu çağrı, “Diplomasiye bir şans vermek” amacıyla üç haftalık bir ateşkes öneriyor. Ancak Netanyahu, New York’a uçarken verdiği yanıtta, “Ordumuz, Hizbullah’a karşı mücadelesini tüm gücüyle sürdürecek” ifadelerini kullandı. Burada duracak bir sükunet çağrısına karşı dikkatli olunması gerektiğini düşünüyor. Ancak Paris ve Washington, ateşkes teklifinin Netanyahu tarafından yazıldığını belirtmekte.
Haaretz gazetesinin diplomatik kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre, ateşkes onaylandığında Netanyahu bazı bakanların sert eleştirileriyle karşılaşınca fikir değiştirmiş. Hükümet koalisyonunun aşırı sağcı müttefiki olan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Hizbullah ile ateşkes yapılması fikrini açıkça reddetti.
İsrail heyetinin Amerika’ya varmasının ardından, yoğun diplomatik görüşmeler başladı. Beyaz Saray sözcüsü, New York’taki “tartışmaların” sürdüğünü doğruladı. Netanyahu, bu Cuma saat 15.30’da BM üyelerine hitap edecek. Ancak bu sabah Lübnan’a yağmaya devam eden bombalar, ateşkes fikrinin gündeme geleceğini düşündürse de, son gelişmeler sükunet çağrısında bulunanlara pek umut vermiyor.
Kaynak: RTBF