Hollanda hükümeti, düzensiz göçü durdurmak amacıyla, Avrupa Birliği’nin (AB) iltica yasalarından ayrılma planını açıkladı. Başbakan Dick Schoof’un liderliğinde hazırlanan bu plan, koalisyon hükümetinin “en katı iltica rejimi” vaadiyle şekillendi. Ancak bu adım, hem AB içerisinde hem de uluslararası kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
Hollanda’nın AB İltica Yasalarından Ayrılma Girişimi
Başbakan Schoof’un temmuz ayında duyurduğu plan, göç ve iltica yasalarından “mümkün olan en kısa sürede” ayrılmayı hedefliyor. Bu hamle, AB’nin göç sisteminden ayrılma anlamında bir ilk olurken, uygulama şansı düşük bir adım olarak değerlendiriliyor. Yasal sürecin karmaşıklığı ve AB üyesi ülkelerin bu talebi kabul etmeye yanaşmaması gibi faktörler göz önüne alındığında, Hollanda’nın bu isteği sembolik kalabilir.
AB’nin mevcut göç düzenlemeleri, tüm üye devletler için bağlayıcı. Avrupa Komisyonu, “Hiçbir üye devlet AB yasalarından muaf olamaz,” şeklinde net bir açıklama yaparak, Hollanda’nın bu girişiminin yasal ve politik zorluklarla karşılaşacağını belirtti.
Hollanda’nın Göç Politikası: En Sert İltica Rejimi mi Geliyor?
Hollanda hükümeti, göç politikalarına yönelik ciddi reformlar yapma niyetinde. Ülke, sığınmacı başvurularını askıya almayı ve izinsiz kalan kişileri zorla sınır dışı etmeyi planlıyor. Özellikle, “güvenli” olarak tanımlanan ülkelerden gelen sığınmacıların, geldikleri ülkelere geri gönderilmesi düşünülüyor. Bu yaklaşım, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından tartışmalı bulunuyor.
Hollanda’nın yeni göç rejimi, aynı zamanda çevresindeki ülkelerle iş birliği yaparak, “mini Schengen” benzeri bir sistem kurmayı da hedefliyor. Bu sistem, düzensiz göç akışını kontrol altına almayı amaçlıyor ve güvenlik gözetimini artırıyor.
Göç Anlaşmaları ve Hollanda’nın Seçenekleri
AB’nin Yeni Göç ve Sığınma Paktı, üye devletlere sığınmacı kabul etme veya reddedilen her sığınmacı için 20.000 euro ödeme yapma seçenekleri sunuyor. Hollanda’nın bu pakta verdiği destek, ülkenin göçmen kabul etmektense ödeme yapmayı tercih edeceği yönünde değerlendiriliyor.
Ancak Hollanda, AB göç sistemi dışında kalırsa, komşu ülkelerde bir göç krizi yaşanması kaçınılmaz olabilir. Bu durum, AB’nin Schengen Bölgesi içindeki serbest dolaşım hakkını da olumsuz etkileyebilir. Almanya’nın sınır güvenliğine dair aldığı sıkı önlemler sonrasında, Hollanda’nın bu hamlesi, Schengen’in geleceği konusunda soru işaretleri doğurdu.
Hollanda’nın Göç Sorunu: 2023 Verileri
Hollanda, 2023 yılında 48.500 sığınmacı başvurusu aldı. Bu sığınmacıların çoğu Suriye, Türkiye, Yemen, Somali ve Eritre gibi ülkelerden geldi. Hükümet, artan sığınmacı sayısıyla başa çıkamadığını ve mevcut göç politikalarının yetersiz kaldığını savunuyor. Özellikle, AB üyesi diğer ülkelerden Hollanda’ya gelen sığınmacılar, ülkenin göç sistemi üzerinde baskı oluşturuyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Hollanda’nın AB göç yasalarından ayrılma girişimi, AB içinde radikal bir dönüşümün işaretçisi olabilir. Ancak bu adımın ne kadar gerçekçi olduğu, yasal ve siyasi süreçlerin nasıl gelişeceği büyük bir soru işareti. Göçmen karşıtı politikalar ve iltica başvurularına getirilecek yeni kısıtlamalar, hem Hollanda’nın iç politikasını hem de AB’nin gelecekteki göç stratejilerini şekillendirebilir.
Kaynak: Euro News