İsviçre‘de yapılan referandumda, çevrecilerin biyoçeşitliliği artırma önerisi büyük bir farkla reddedildi. Seçmenlerin %66,6’sının “hayır” oyu vermesi, ülkede doğal yaşamın korunması için daha güçlü tedbirler alma çabalarının önünde bir engel teşkil etti.
Çiftçilere Yeni Destekler Önerildi
Planın temelinde, çiftçileri ve diğer arazilerin sahiplerini, arazilerini ve su yollarını vahşi doğanın yeniden canlanmasına katkı sağlayacak şekilde kullanmaya teşvik etmek yer alıyordu. Kamu finansmanının artırılmasıyla birlikte, insan etkisi altında kalmamış yeşil alanların da genişletilmesi hedeflenmişti. Ancak, çoğunluk seçmen bu maliyetin yüksek olduğunu düşündü ve mevcut biyoçeşitlilik koruma harcamalarının her yıl 630 milyon euroya ulaştığını belirtti. Ekonomik kalkınmanın bu tür yatırımlarla zarar görebileceği vurgulandı.
Biyoçeşitliliğin Tehdit Altında Olduğu Gerçeği
İsviçre, el değmemiş gölleri ve muhteşem Alp zirveleri ile tanınmasına rağmen, bitki ve hayvan türlerinin en büyük tehdit altında olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Biyoçeşitlilik girişimi, koruma altında olan kuru çayırlara yeni demiryolu hatlarının geçirilmesini yasaklamayı amaçlıyordu. Ancak “hayır” oyu verenler, bu tür yasakların enerji ve gıda üretimini ciddi şekilde kısıtlayabileceğini, ayrıca ormanların ve kırsal alanların turizm açısından kullanımını sınırlayacağını savundu.
Destekçilerden Uyarılar
Girişimi destekleyen çevreciler ise, doğal kaynakların azaldığına dikkat çekerek, arılar, kurbağalar ve kuşlar gibi yaban hayatı için tehditlerin arttığını dile getirdiler. Korunan yeşil alanların, yerel ekonomilere katkı sağladığını belirten destekçiler, “Çeşitlendirilmiş doğa, hava kalitesini artırır, su kaynaklarını korur ve gıda tedarikini garanti eder” ifadelerini kullandılar.
Uluslararası Bir Sorun
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, İsviçre’nin sekiz farklı vahşi yaşam kategorisinde en yüksek tehdit altındaki tür oranlarına sahip olduğunu vurguladı. Bu durum, uluslararası düzeyde biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik daha kapsamlı adımlar atılması gerektiğini gösteriyor.
Referandum, İsviçre’deki yaklaşık dokuz milyon seçmene doğrudan söz hakkı tanıyan bir dizi oylamanın sonuncusu olarak değerlendirildi. Bu seferki oylama, hükümetin desteklediği ve zayıflayan bir destekle karşılaşan emeklilik reformu planıyla birleşti. Biyoçeşitlilik, sadece bir çevresel sorun değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Gelecekte daha etkili bir koruma ve sürdürülebilirlik stratejisi geliştirilmesi, hem doğanın hem de insanlığın yararına olacaktır.
Kaynak: Euro News