ABD Başkanı Donald Trump, son bir hafta içinde Gazze’yi “Amerikan toprağı” haline getirme niyetini birkaç kez dile getirdi. Trump, “Gazze’ye sahip olacağız” diyerek, bu bölgedeki deniz kıyısında otel ve ofis projeleri geliştirme arzusunu ifade etti. Yeniden inşa tamamlandığında, Filistinlilerin bu bölgeye dönüşüne “izin verilmeyeceğini” açıkça belirten Trump, Gazze halkının komşu ülkelerin sınırları içinde inşa edilecek “yeni kentlerde” yaşamasını önerdi.
Peki, Trump’ın Gazze’ye el koyması ve yaklaşık 2 milyon Filistinliyi bölgeyi terk etmeye zorlaması hukuken mümkün mü? Uzmanlara göre, bu sorunun kısa cevabı “Hayır!” Cambridge Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Marc Weller, DW’ye verdiği demeçte, Filistin’in ister bir “devlet” ister “öz yönetim toprağı” olarak değerlendirilse de, Gazze’nin “nüfussuz, boş bir toprak” olmadığına dikkat çekti. Hukukçulara göre, ABD ve İsrail, Filistin’i bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanımadıkları takdirde bile, Trump’ın önerisi hukukun ihlali anlamına geliyor. Devlet olarak kabul edilmeyen bir bölgede halkın “zorla” yerinden edilmesi, “öz yönetim hakkının ihlali” olarak değerlendiriliyor.
Weller, “İsrail’in de Sayın Trump’ın da buraya sahip olma hakkı yok. Bu tamamen bir hayal ürünü. Zorla yerinden etme, savaş hukukunun ihlali anlamına gelir. Savaş hukuku, nüfusun kalıcı olarak yerinden edilmesini yasaklar” şeklinde konuştu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Nazi Almanyası’nın işlediği suçların tekrarlanmasını önlemek amacıyla 1949 Cenevre Sözleşmesi, sivil nüfusun işgal altındaki topraklardan kitlesel olarak sınır dışı edilmesini “savaş suçu” olarak tanımlamaktadır.
BM: Güçlünün Hukuku
Birleşmiş Milletler (BM) de Trump’ın planına yönelik tepkisini dile getirdi. BM’de görevli 38 uzman, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin internet sitesinde paylaştıkları yazılı açıklamada, “Yabancı bir toprağın güç kullanarak işgal ve ilhak edilmesi ve halkının zorla yerinden edilmesi yasadışıdır” ifadesine yer verdiler. Açıklamada, “Bu tür ihlaller, uluslararası hukukun ‘güçlünün hukuku’ ile ikame edilmesi anlamına gelir” denildi.
Ayrıca, açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Yarım yüzyıldan biraz fazla zaman önce İsrail’in Filistin’i işgali, ne İsrail’e ne de Filistin’e barış getirdi. ABD işgali de benzer şekilde yıkıcı olacak ve sürekli ölümlere yol açacaktır.”
Oxford Etik, Hukuk ve Silahlı Çatışma Enstitüsü Direktörü Janina Dill, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, Trump’ın açıklamalarının “Hukukun en temel prensiplerinin ihlal edilmesini veya ihlalinin önerilmesini normalleştirdiği” eleştirisinde bulundu. Dill, “Zorla yerinden etme uluslararası hukukun ihlalidir. Bu bir savaş suçu ve insanlığa karşı suçtur” şeklinde ifade etti.
İngiltere’deki Reading Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Marko Milanovic ise Amerikan New York Times gazetesine verdiği demeçte, “Çok net bir kural var: Başkasının toprağını ele geçiremezsin” dedi. Milanovic, bu ilkenin “nadiren” ihlal edildiğini belirtti. Örneğin, Rusya’nın bile Ukrayna’yı işgal etmeden önce “Ukrayna toprakları içinde Rusça konuşan nüfusu korumayı hedeflediğini” söyleyerek savaşa bir çeşit yasal dayanak oluşturmaya çalıştığına dikkat çekti.
GURBET HABER