Almanya’da Seçim Öncesi Ekonomik Endişeler
23 Şubat’ta gerçekleştirilecek erken seçime yaklaşırken Almanya’da seçmenlerin en büyük kaygısı ekonomi ve hayat pahalılığı. Avrupa’nın en büyük ekonomisinde yapılan yeni bir ankete göre, katılımcıların %70’i fiyat artışlarından endişeli olduklarını ifade etti. Bu oran, bir önceki ankette yalnızca %57 seviyesindeydi. Ekonomik bir kriz beklentisi içinde olduklarını belirten katılımcıların oranı da %48’den %68’e yükseldi. Anket, Alman sigorta şirketi R&V tarafından online ortamda bin kişi ile 23-25 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Marburg’daki Philipps Üniversitesinden Isabelle Borucki, anket sonuçları hakkında, “Enflasyon belki düştü ancak fiyatlar hala yüksek seviyelerde” yorumunu yaptı. Almanya’daki ekonomik kaygıları artıran faktörler arasında; başta Çinli elektrikli otomobil şirketleri olmak üzere artan rekabet, Ukrayna savaşı nedeniyle yükselen enerji maliyetleri, yüksek faiz oranları ve ABD’de Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesiyle ortaya çıkan ekonomik belirsizlikler sayılabilir.
Muhalefete ve İktidara Güvensizlik
Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olan ABD’nin gümrük vergisi tehdidi altında, Başbakan Olaf Scholz’un liderliğindeki üçlü koalisyon hükümeti dağılmış ve erken seçim kararı alınmıştır. Ankete katılan her 10 seçmenden 6’sı, hem iktidar hem de muhalefetteki politikacıların ekonomik zorlukları ele almakta yetersiz olduğunu düşünmektedir. Araştırmayı yöneten Grischa Brower-Rabinowitsch, “Almanların siyasetçilere duyduğu güven, korkutucu bir şekilde düşük” ifadesini kullandı. Brower-Rabinowitsch, “Birçok kişi artık kendilerini temsil edilmediğini hissediyor; politik tartışmalar genellikle gerçeklikten uzak ve siyasi hesaplamalara dayanıyor” şeklinde konuştu.
Bu güvensizlik ve artan kaygılar, toplumda bir bölünmüşlük hissiyatını da beraberinde getiriyor. Her dört Almandan üçü, toplumda kutuplaşmanın endişe verici bir seviyeye ulaştığını düşünüyor. Yaz aylarında bu oran %48 seviyesindeydi. Bölünmüşlük hissinin, son aylarda göçmen kökenli bireylerin karıştığı olaylarla beslenmekte olduğu belirtiliyor. Brower-Rabinowitsch, “Göç tartışmalarıyla bir düşman imgesi yaratmanın, kutuplaşmayı daha da derinleştirebileceği” uyarısında bulundu.
GURBET HABER