ABD, Rusya’dan yapılan uranyum ithalatına getirilen yasakların ihlal edilip edilmediğini belirlemek amacıyla, Çin üzerinden gelen uranyum ithalatlarını incelemeye aldı. Rusya, dünyanın en büyük zenginleştirilmiş uranyum ihracatçısı konumunda ve ABD, Rusya’ya yönelik yaptırımlarla Moskova’nın Ukrayna’daki savaşı finanse etme kabiliyetini engellemeyi hedefliyor. Ancak Çin’in bu yaptırımları aşmak için Rusya’dan uranyum alıp ABD’ye ihraç etme olasılığı, Washington’ı endişelendiren başlıca meselelerden biri haline geldi.

Rusya’dan Gelen Uranyuma ABD Yaptırımı

2023 yılının Aralık ayında ABD Kongresi, Rusya’dan yapılan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan bir yasa kabul etti. Bu hamle, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna savaşını finanse etme kabiliyetini azaltma amacını taşıyordu. Yasa, ABD’nin nükleer enerji sektöründe Rusya’ya bağımlılığını sonlandırma yolunda atılan önemli bir adımdı. Ancak bu yaptırım, Çin’den ABD’ye gelen uranyum ithalatında ani bir artışa yol açtı. Aralık 2023’te Çin’den ABD’ye 242.990 kilogram uranyum ithal edildi. 2020’den 2022’ye kadar Çin, ABD’ye hiç uranyum ihraç etmemişti. Mayıs 2024’te de Çin’den ABD’ye 123.894 kilogram uranyum gönderildi.

ABD Enerji Bakanlığı, Çin’den gelen bu ani uranyum ithalatını yakından takip ettiklerini açıkladı. Bakanlık sözcüsü, ithalatın Rusya’dan gelen uranyumun Çin üzerinden ABD’ye satılmadığından emin olmak için detaylı bir inceleme yürüttüklerini belirtti. ABD’nin uranyum tedarikini çeşitlendirme çabaları sürerken, Çin’in Rusya’ya ait uranyumu kullanarak yaptırımları aşma olasılığı endişe yaratıyor.

Enerji Güvenliği ve Yerli Üretim

ABD, dünyadaki en büyük nükleer enerji kapasitesine sahip ülkelerden biri olarak, enerji güvenliği konusunda dikkatli adımlar atıyor. Rusya’dan uranyum ithalatına getirilen yasak, ABD’nin enerji bağımsızlığı hedefleriyle örtüşüyor. Ancak bu yasak, enerji arz güvenliğini riske atmamak için kademeli olarak yürürlüğe girdi ve bazı durumlarda 2028’e kadar sınırlı ithalata izin verildi. Uzun vadeli hedef ise, ABD’nin tamamen yerli bir uranyum tedarik zinciri oluşturması ve dışa bağımlılığını sona erdirmesi.

Biden yönetimi, ABD’deki uranyum üretimini teşvik etmek için 2.72 milyar dolar değerinde bir fon ayırdı. Bu fon, yerli üreticilerin kapasitesini artırmak ve dış tedarikçilere olan bağımlılığı azaltmak amacıyla kullanılacak. Ancak Çin’in Rusya’dan aldığı uranyumu ABD’ye ihraç etmesi, bu çabaları tehlikeye atabilir. ABD’li yetkililer, Çin’in bu süreci suistimal ederek Rusya’ya yönelik yaptırımları aşma girişiminde bulunabileceğinden endişe ediyor.

Çin’in Nükleer Enerji Sektöründeki Yükselişi

Son yıllarda Çin, nükleer enerji sektöründe önemli adımlar attı ve küresel bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Artan enerji ihtiyacını karşılamak için birçok yeni nükleer santral inşa eden Çin, bu santraller için sürekli bir uranyum tedarikine ihtiyaç duyuyor. Rusya’dan büyük miktarda zenginleştirilmiş uranyum ithal eden Çin’in, bu uranyumu yalnızca kendi iç tüketimi için kullanmadığına dair endişeler bulunuyor.

2023 yılında Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü (Royal United Services Institute) tarafından yayımlanan bir rapora göre, Çin’in küresel uranyum pazarında daha büyük bir rol üstlenmeyi hedeflediği belirtildi. Çin, Rusya’dan aldığı uranyumu kullanarak küresel zenginleştirilmiş uranyum piyasasında önemli bir oyuncu olma amacında olabilir. Bu durum, ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını zayıflatma potansiyeli taşıyor ve Çin’in dünya enerji piyasalarındaki etkisini artırabileceği anlamına geliyor.

ABD’li Uranyum Üreticileri Endişeli

Çin’den yapılan uranyum ithalatındaki artış, ABD’li uranyum üreticilerinin tepkisini çekti. Centrus adlı bir Amerikan şirketi, Çin’den gelen uranyuma uygulanan gümrük vergisinin %7.5’ten %20’ye çıkarılması için ABD Ticaret Temsilciliği’ne başvurdu. Şirket, Çin’den gelen ucuz uranyumun yerli üretimi tehdit ettiğini ve sektörün geleceğini riske attığını savundu. Uranium Producers of America (UPA) adlı bir grup ise, vergilerin %50’ye çıkarılması için çağrıda bulundu.

UPA, Temmuz 2023’te ABD Ticaret Bakanlığı ile bir araya gelerek, Çin’in Rusya’dan aldığı uranyumu ABD’ye satma ihtimaline dikkat çekti. Grubun avukatı Jon Indall, Çin’den gelen bu artan ithalatın, Rusya’ya yönelik yaptırımları aşmak için bir strateji olabileceğini öne sürdü. Ticaret Bakanlığı’ndan bu konuda kapsamlı bir inceleme yapmalarını talep etti.

Rusya’nın Tepkisi

Rusya, Mayıs 2023’e kadar ABD’nin zenginleştirilmiş uranyuma yönelik yaptırımlarına resmi bir yanıt vermedi. Ancak Rusya’nın devlet nükleer enerji şirketi Rosatom, yaptırımların küresel uranyum pazarını olumsuz etkileyeceğini savundu. Eylül 2023’te ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’nın uyguladığı yaptırımlara karşılık olarak uranyum ve diğer metallerin ihracatını sınırlamayı değerlendirdiklerini açıkladı.

Sonuç: Küresel Enerji Piyasalarında Yeni Dengeler

ABD’nin Çin’den yapılan uranyum ithalatına yönelik incelemeleri, hem enerji güvenliği hem de Rusya’ya uygulanan yaptırımların etkinliği açısından büyük önem taşıyor. ABD, Çin’in Rusya’dan aldığı uranyumu ABD’ye satarak yaptırımları aşmasını engellemeye çalışırken, bu süreç küresel enerji piyasalarında da yeni dengelerin oluşmasına yol açabilir. ABD’nin enerji politikaları, yalnızca Rusya’ya yönelik yaptırımların değil, aynı zamanda yerli üretimi teşvik etme çabalarının da bir yansıması olarak şekilleniyor.

Bu incelemelerin sonucu, ABD’nin enerji bağımsızlığı hedefleri ve küresel enerji piyasalarındaki rekabet açısından belirleyici olacak. ABD’nin Çin’in rolünü dikkatle takip etmesi, enerji güvenliğini sağlamada kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Paylaş.
Bir Yorum Yazın

Exit mobile version