Açık büfe kahvaltılar, tatil beldelerindeki en sevilen seçeneklerden biri haline geldi. Ancak, bu pratik sunum tarzının getirdiği gıda israfı sorunu, otellerdeki uygulamaları sorgulatıyor. Geçtiğimiz günlerde Kanarya Adaları’nda geçirdiğim bir tatilde, Meliá Sol Arona otelinde açık büfenin sonundaki görüntüler beni derin düşüncelere sevk etti. Servis bitiminde, personelin arta kalan yiyecekleri dev kutulara boşaltması, yürek burkucu bir manzaraydı; çoğu yiyecek henüz el değmemişti.

Gıda İsrafının Korkutucu Boyutları

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın 2024 Gıda Atık Endeksi Raporu, dünya genelinde 2022 yılında 1,05 milyar ton gıdanın israf edildiğini ortaya koyuyor. Bu kaybın yaklaşık yüzde 19’u, perakende, gıda hizmetleri ve hane halkı düzeyinde gerçekleşiyor. Peki, oteller bu sorunu nasıl ele alıyor? Açık büfe kahvaltıların geleceği ne olacak?

Açık Büfe Kahvaltılardan Neler Oluyor?

Meliá Hotels International Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Lourdes Ripoll de Oleza, gıda güvenliği mevzuatlarının otellere katı kurallar getirdiğini belirtiyor. Özellikle Avrupa’daki otellerde, tüketilmeyen yiyeceklerin atılması zorunlu. Yani açık büfe sunumlarında, dokunulmamış bile olsalar, tüm yiyecekler atılıyor. İrlanda hükümetinin raporuna göre, açık büfe kahvaltılar, menüden servis edilenlere göre iki kat daha fazla gıda israfına neden oluyor.

Otellerin Gıda İsrafını Azaltma Yöntemleri

Bazı oteller, açık büfe konseptini tamamen terk ederek daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimsiyor. Örneğin, COVID-19 döneminde yapılan değişiklikler sonrasında bazı oteller, ortak yemek masalarını kaldırdı ve açık büfeleri yeniden getirmedi.

Sürdürülebilirlik İçin Öneriler

Michelin yıldızlı şef Massimo Bottura, açık büfelerin yerel tatların tanıtımında avantajlar sunduğunu ve bu sunumların daha sürdürülebilir hale getirilebileceğini vurguluyor. Bottura, otellerin canlı pişirme alanları kurarak, yemeklerin yerinde hazırlanmasının hem eğlenceli hem de israfı azaltıcı bir yöntem olduğunu belirtiyor. Ayrıca, konuklara daha küçük tabaklar sunarak, porsiyonları kontrol etmeleri için ipuçları vermenin önemli olduğunu ekliyor.

Sosyal Sorumluluk ve Gıda Bağışı

Otel işletmeleri, artan yemekleri sosyal kuruluşlara bağışlamak için çaba harcıyor. Meliá Hotels, fazla yiyecekleri yerel ortaklarla paylaşma gayretinde. Bunun yanı sıra, Too Good To Go gibi platformlar aracılığıyla fazla yiyeceklerin satışı yapılarak, gıda israfı en aza indirilmeye çalışılıyor.

Misafirlerin Rolü

Gıda israfını azaltma sorumluluğu, yalnızca otellere değil, misafirlere de düşüyor. Bottura, otel içinde yiyecek israfının etkilerini anlatan bilgilendirici mesajların sergilenmesinin önemine dikkat çekiyor. Konuklar, çevre dostu ve bitki bazlı menülerle karşılaştıklarında, daha bilinçli seçimler yapabilirler.

Mutfaklarda Yaratıcılık

Bottura, otel mutfaklarının gıda israfını azaltmak için daha yaratıcı olabileceklerini savunuyor. Örneğin, sertleşmiş ekmeklerin çorbalarda veya tatlılarda kullanılabileceğini belirtiyor. Sebze ve meyve kabukları, yemeklere lezzet katmak için kullanılabiliyor. Ekiplerin, gıda israfının etkilerini anlaması ve bu konuda yaratıcı çözümler geliştirmesi oldukça kritik.

Yapay Zeka ile Gıda İsrafının Azaltılması

Bazı oteller, gıda israfı sorununu çözmek için yapay zeka teknolojilerinden de faydalanıyor. Accor otel grubu, yapay zeka kullanarak gıda israfında önemli bir azalma sağladığını belirtiyor. Orbisk isimli teknoloji şirketi ile işbirliği yapan grup, atılan malzemelerin takibini yaparak, mutfak ekiplerine kayıpların nerede olduğunu gösterebiliyor.

Sonuç Olarak

Açık büfe kahvaltılar, sundukları çeşitlilikle misafirlere birçok seçenek sunuyor; ancak gıda israfı sorunu ciddi bir tehdit oluşturuyor. Otellerin bu sorunu çözmek için attığı adımlar ve misafirlerin bu konuda alacağı sorumluluklar, sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahip. Bu konuda hepimizin üzerine düşen görevler var; birlikte daha sürdürülebilir bir seyahat deneyimi yaratabiliriz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kaynak:Euronews

Share.
Leave A Reply

Exit mobile version