Avusturya, mesajlaşma uygulamalarında yer alan iletişimlerin izlenmesine dair yeni bir yasa tasarısını gündeme getirdi. 2018 yılında ÖVP-FPÖ koalisyon hükümeti, “federal truva atı” adı verilen bir planla bu konuyu ele almış, fakat Anayasa Mahkemesi (VfGH) bu tasarının yürürlüğe girmesini 2019 yılında engellemişti. Şimdi ise İçişleri Bakanı Gerhard Karner, Yeşiller partisinin uzun süredir sürdürdüğü direnişin ardından, mesajlaşma izleme ile ilgili yeni bir yasa tasarısını incelemeye sundu. Ancak bu tasarı, veri koruma uzmanları tarafından oldukça sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
Yasal Altyapı ve Eleştiriler
Yeni tasarıda, izleme süresi ve veri miktarının kısıtlanması gerektiği belirtiliyor. Ancak uzmanlar, bu kısıtlamaların yalnızca bir “hukuki kurgudan” ibaret olduğunu savunuyor. Bunun temel nedeni, “federal truva atı” uygulamasının, etkin bir idari erişim olmaksızın çalışmasının mümkün olmaması. Bu durum, veri sınırlandırma mekanizmalarının pratikte yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.
Ek olarak, tasarıda yer alan yasal koruma mekanizmaları da yoğun eleştirilere maruz kalıyor. İçişleri Bakanlığı’nın yasal koruma görevlisi ve Federal İdare Mahkemesi’nin onay süreçlerine dair yeterli düzenlemelerin olmaması, bu mekanizmaların yalnızca sembolik bir değer taşımasına yol açıyor.
Veri Koruma Otoritesinin Uyarıları
Veri Koruma Otoritesi (DSB), yasa tasarısında öngörülen engellerin, mesajlaşma izleme gibi derin müdahaleler için yeterli olmadığını vurguluyor. Tasarıda belirtilen teknik ve organizasyonel detayların belirsizliği, kullanılacak yazılımın veri koruma standartlarına uygun olup olmadığının değerlendirilememesine neden oluyor. DSB, bu konudaki eleştirilerini sıkça dile getiriyor.
Ayrıca, Veri Koruma Konseyi de bu tasarının, ciddi tehditlerin önlenmesi için gerekli ve uygun olduğuna dair somut kanıtlar sunmadığını belirtiyor. Veri koruma kuruluşu noyb, kullanılan yazılımın veri koruma ve anayasa gerekliliklerini karşılaması için net düzenlemelerin eksik olduğunu ifade ediyor. Bu eksikliklerin giderilmesi için dış denetimler, sertifikasyon süreçleri ve denetime dayanıklı kayıtların oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.
Avusturya’daki bu yasa tasarısı, veri güvenliği ve özel hayatın gizliliği açısından tartışmalı bir konuyu daha da alevlendirmiş durumda.
Kaynak: SN Media
