Almanya‘da geçtiğimiz hafta yapılan Brandenburg seçimleri, ülkede birçok televizyon kanalında geniş yer buldu. Özellikle kamu yayıncısı ARD’nin Das Erste kanalında gerçekleştirilen seçim analiz programında, moderatörlerden Sascha Hingst‘in Türklere yönelik kullandığı ifadeler tartışmalara neden oldu.
Hingst ve Gauland Arasındaki Diyalog
Programda Sascha Hingst, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin onursal başkanı Alexander Gauland ile röportaj yaptı. Gauland’ın göçmen karşıtı politikalarına gönderme yapan Hingst, Almanya’daki değişimlerin olumsuz olduğu görüşüne katılmadığını belirtti. “Evet, bıçaklı saldırılar ve toplu cinsel saldırılar gibi ciddi konular var, ama aynı zamanda olumlu gelişmeler de yaşıyoruz,” diyen Hingst, Uğur Şahin gibi başarılı bilim insanlarının da ülkeye göçmen olarak geldiğini vurguladı. Hingst’in bu açıklamaları, göçmenlerin Almanya’ya katkı sağladığına yönelik olumlu bir vurgu gibi görünse de, ardından gelen ifadeler büyük tepki topladı.
Hingst, kişisel deneyimlerinden bahsederken kullandığı, “Köşedeki küçük dükkanımdan alışveriş yapmak istediğimde, akşam 10’da küçük Türk’ümden yiyecek bir şeyler satın alabiliyorum. Eskiden böyle bir imkan yoktu,” ifadesi izleyiciler tarafından ırkçı ve küçümseyici olarak değerlendirildi. Türk toplumunu küçümser nitelikte bulunan bu ifadeler, sosyal medyada ve farklı platformlarda geniş yankı uyandırdı.
Olayın ardından gazeteci Sophie-Marie Schulz, programı eleştiren bir değerlendirme yaptı. Hingst’in bir yandan Uğur Şahin gibi büyük başarılara imza atan göçmenleri överken, diğer yandan sıradan Türk vatandaşları hakkında küçümseyici bir dil kullanmasının çelişkili olduğunu söyledi. Ayrıca Alexander Gauland’ın bu sözler karşısında sessiz kalmasını da dikkat çekici buldu.
Hingst’in açıklamaları kısa sürede sosyal medyada geniş bir tartışma konusu oldu. Birçok kişi, Almanya’da yaşayan Türk toplumuna yönelik bu tür ifadelerin, toplumdaki ayrımcılık ve önyargıları pekiştirdiğini savundu. Ayrıca, kamusal yayıncılık görevi üstlenen ARD’nin böyle bir programa ev sahipliği yapması da eleştirilerin odak noktası haline geldi.
Sascha Hingst’in kullandığı “küçük Türk” ifadesi, ırkçılık tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bazıları bu durumu ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirirken, birçok izleyici ve uzman, bu tür söylemlerin toplumdaki kutuplaşmayı artırdığı görüşünde birleşti. Özellikle Almanya gibi çok kültürlü bir ülkede bu tarz ifadelerin kullanılması, farklı etnik kökenlerden gelen bireyler için rahatsız edici bulunuyor.
Kaynak: Artı 49