Faroe Adaları, Kuzey Atlantik Okyanusu’nun ortasında, doğa severlerin ve maceraperestlerin keşfetmek için sabırsızlandığı bir cennet. İskoçya’nın kuzeybatısı ile İzlanda’nın güneydoğusunda yer alan bu takımadalar, Danimarka’ya bağlı özerk bir yönetim olarak biliniyor. Her ne kadar çoğu kişi tarafından az bilinen bir yer olsa da, adaların sahip olduğu benzersiz özellikler ve nefes kesici doğası, onları keşfetmek için mükemmel bir neden sunuyor.
Faroe Adaları’nın Sıra Dışı Özellikleri
Faroe Adaları’nın belki de en şaşırtıcı özelliklerinden biri, adalarda sadece üç trafik ışığı bulunması. Bu üç ışığın tamamı, başkent Torshavn’da yer alıyor. Ayrıca, takımadada hapishane yok denecek kadar az. Adada suç oranı son derece düşük olduğu için, büyük suçlar işleyenler Danimarka’ya gönderiliyor. Adalarda bulunan küçük bir hapishane ise sadece 18 ay ya da daha az süreyle cezalandırılan şiddet içermeyen suçlular için.
Adaların sakinlerine baktığınızda, 50.000 kişilik nüfus hemen göze çarpıyor. Ancak ilginç olan, adalarda insanlardan fazla sayıda koyun ve martının bulunması. Faroe Adaları’nda 70.000 koyun ve yarım milyon martı yaşıyor. Bu koyunlar, adanın ikonik manzaralarındaki yeşil tepelerde özgürce otlayarak adanın doğal dengesine katkıda bulunuyor. Ayrıca, Faroe yemek kültürü de oldukça ilginç; fermente kuzu, balina eti ve kurutulmuş balık gibi yöresel yemekler, özellikle gurme meraklılarının ilgisini çekiyor.
Eşsiz Doğa ve Sıra Dışı Yaşam Tarzı
Faroe Adaları’nın manzarası, her köşesinde büyüleyici bir doğa harikası sunuyor. Adaların yüksek dağları, şelaleleri ve fiyortları adeta bir kartpostal görüntüsünü andırıyor. Bölgedeki birçok evin çatısı ise çimle kaplanmış. Bu çim çatılar sadece estetik bir görünüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda adaların sert iklim koşullarına karşı evlere mükemmel bir yalıtım sağlıyor. Faroe Adaları’nda yılda yaklaşık 300 gün yağmur yağması, bu çim çatılı evleri daha da anlamlı hale getiriyor.
Doğanın bu kadar güçlü ve belirgin olduğu bir yerde, yerli ağaç bulunmaması ise bir diğer ilginç detay. Adalarda görülen ağaçlar, Alaska ve Tierra del Fuego gibi uzak bölgelerden getirilmiş ve burada yetiştirilmiş. Yerli ağaçların olmayışı, adaların güçlü rüzgarları ve sık fırtınalarıyla doğrudan bağlantılı.
Tarihi ve Kültürel Derinlik
Faroe Adaları’nın politik tarihi de en az doğası kadar ilginç. Yüzyıllar boyunca Norveç tarafından yönetilen adalar, 1800’lerde Danimarka’nın kontrolüne geçti. Ancak 2. Dünya Savaşı sırasında Danimarka’nın Nazi işgaline uğramasıyla Faroe, kısa bir süreliğine İngiliz egemenliği altına girdi. Savaşın ardından adalar bağımsızlık arayışına girdi, hatta 1946’da yapılan referandumda bağımsızlık lehine oy verildi. Ancak bu karar, Danimarka hükümeti tarafından iptal edildi ve Faroe Adaları, özerk bir yapı olarak Danimarka’nın bir parçası olarak kaldı.
Faroe Adaları’nda Yaşam: Yüksek Doğurganlık ve Düşük Suç Oranı
Faroe Adaları, Avrupa’nın geri kalanından farklı olarak yüksek doğurganlık oranına sahip. 2016’da kaydedilen 2,6 doğurganlık oranı, Avrupa standartlarına göre oldukça yüksek. Çocuklar, adada kendi başlarına keşif yapma özgürlüğüne sahipken, suç oranının düşük olması, ailelerin çocuklarını rahatça dışarıda büyütmesine imkan tanıyor.
Adaların bir diğer dikkat çekici özelliği ise Tayland ve Filipinler’den gelen kadınların burada yaşamayı tercih etmesi. Faroe Adaları’nda erkek nüfusunun kadın nüfusuna oranla daha fazla olması, erkeklerin internet üzerinden uzun mesafeli ilişkiler kurmasına ve aşkı başka ülkelerde aramasına neden olmuş. Bugün, Faroe Adaları’ndaki en büyük etnik azınlık grubunu Tayland ve Filipinler’den gelen bu kadınlar oluşturuyor.
Faroe Adaları’nda Görülmesi Gereken Yerler
Faroe Adaları’na gelen ziyaretçiler, genellikle adaların doğal güzelliklerinden büyüleniyor. Adaların en yüksek zirvelerinden okyanusa kadar uzanan yemyeşil manzaralar, Streymin Köprüsü gibi yapılar, adaların hem tarihini hem de modern dünyayla olan bağlantısını ortaya koyuyor. 1973 yılında açılan bu köprü, iki büyük ada olan Streymoy ve Eysturoy’u birbirine bağlıyor. Bunun yanı sıra, Mykines bölgesinde martıları izlemek, ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Sıkça Sorulan Sorular
- Faroe Adaları’nda kaç kişi yaşıyor?
Adaların nüfusu yaklaşık 50.000 kişi. - Faroe Adaları’nda suç oranı düşük mü?
Evet, suç oranı oldukça düşük. Adalarda hapishane neredeyse hiç yok denebilir. - Faroe Adaları’na nasıl gidilir?
Faroe Adaları, Kopenhag ve Reykjavik gibi şehirlerden düzenlenen uçuşlarla ulaşılabilir.
Son Söz
Faroe Adaları, sadece coğrafi konumuyla değil, kültürü ve yaşam tarzıyla da keşfedilmeye değer bir yer. Eğer doğayla iç içe bir tatil yapmak, temiz hava ve muhteşem manzaralarla kendinizi yenilemek istiyorsanız, bu gizemli adalar tam size göre.
Kaynak: Hürriyet