Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin Kuzey Mitroviça’ya yaptığı ziyaret, Kosova ve Sırbistan arasındaki mevcut gerilimleri önemli ölçüde artırdı. Bölgedeki hassas dengeyi bozan bu ziyaret, Sırbistan’ın tepkisine neden oldu ve sınır kapılarının kapatılmasıyla sonuçlandı. İki ülke arasındaki ilişkiler, uzun süredir gerilim içinde ve bu son olay, barışçıl çözümler arayışını yeniden gündeme getirdi.
Kosova-Sırbistan İlişkileri Zemininde Mitroviça
Kuzey Mitroviça, Kosova’nın kuzeyinde yer alan ve çoğunlukla Sırp nüfusun yaşadığı bir bölge. Kosova, 2008 yılında tek taraflı olarak Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etti. Ancak Sırbistan, Kosova’yı hala kendi topraklarının bir parçası olarak kabul ediyor ve özellikle Kosova’nın kuzeyinde yaşayan Sırp nüfus üzerinde etkisini sürdürüyor. Kuzey Mitroviça, bu nedenle iki ülke arasındaki gerginliğin odak noktalarından biri haline geldi.
Albin Kurti’nin Mitroviça ziyareti, bölgedeki tansiyonu artıran önemli bir gelişme olarak öne çıktı. Sırbistan hükümeti, bu ziyaretin provoke edici olduğunu savunarak sınır kapılarından ikisini kapatma kararı aldı. Sırp liderler, Kosova’nın bu adımını bir meydan okuma olarak değerlendiriyor ve bu durum, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da zora sokuyor.
Brüksel Anlaşması ve Gerilimlerin Kökleri
Ziyaretin ardından Kosova Başbakanı Kurti, yaptığı açıklamada Sırbistan’ı Brüksel Anlaşması’nı ihlal etmekle suçladı. 2013 yılında imzalanan Brüksel Anlaşması, Kosova ve Sırbistan arasındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla tasarlanmış bir anlaşmaydı. Anlaşmanın temel amacı, özellikle Kosova’nın kuzeyindeki Sırp nüfusun haklarını koruyarak bölgedeki yönetimi sağlamaktı. Ancak, bu anlaşmanın uygulanmasında yıllardır sorunlar yaşanıyor. Kosova, Sırbistan’ı anlaşmanın şartlarına uymamakla eleştirirken, Sırbistan ise Kosova’nın tam bağımsızlığını tanımaya yanaşmıyor.
Kurti’nin ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, Sırbistan’ın Brüksel Anlaşması’na bağlı kalmadığını ve özellikle kuzeydeki Sırp nüfus üzerinden gerilimi tırmandırdığını ifade etti. Kosova hükümeti, Sırbistan’ın bu politikalarını bölgenin istikrarını tehdit eden adımlar olarak görüyor.
İbar Nehri Üzerindeki Köprü Tartışması
Ziyaretin bir diğer önemli konusu ise İbar Nehri üzerindeki köprünün açılmasıyla ilgili tartışmalardı. İbar Nehri, Kosova’nın kuzeyinde doğal bir sınır oluşturuyor ve bu köprü, Sırplar ile Arnavutlar arasında sembolik bir bariyer olarak kabul ediliyor. Sırplar, köprünün açılmasının kuzeydeki Sırp nüfusu tehdit edebileceğini savunurken, Kosova hükümeti ise bu bariyerin kalkmasını, ulusal birliğin bir adımı olarak görüyor. Köprünün açılması yönündeki talepler, iki ülke arasında devam eden gerilimde yeni bir krizi tetikledi.
Sınır Kapılarının Kapatılması ve NATO’nun Rolü
Kurti’nin Mitroviça ziyareti sonrası Sırbistan, Kosova ile olan sınır kapılarından ikisini kapattı. Bu adım, hem Kosova hem de bölgedeki uluslararası toplum tarafından gerilimi artırıcı bir gelişme olarak görüldü. Sırbistan’ın bu hamlesi, iki ülke arasındaki diyalogun daha da zorlaşabileceğini gösteriyor.
Bu süreçte, NATO öncülüğündeki KFOR (Kosova Gücü), bölgedeki güvenlik varlığını artırdı. KFOR, Kosova’da barış ve istikrarı koruma misyonunu sürdürüyor ve bölgedeki olası bir çatışmayı engellemek için aktif bir rol oynuyor. Ancak, her iki tarafın da birbirine karşı sert tavırları, bölgede kalıcı bir çözüm bulunmasının ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor.
Uluslararası Toplumun Tutumu ve Diyalog Çağrıları
Kosova ve Sırbistan arasındaki bu son gerginlik, uluslararası toplumun dikkatini yeniden bölgeye çevirdi. Avrupa Birliği, Brüksel Anlaşması’nın uygulanması ve iki ülke arasındaki diyalogun devam etmesi gerektiği konusunda çağrıda bulundu. AB, taraflar arasında yapılacak müzakerelerin, gerginliğin çözümünde kritik bir rol oynayacağını savunuyor. Ancak, mevcut durum göz önüne alındığında, her iki tarafın da müzakerelere ne kadar istekli olacağı belirsiz.
Brüksel, iki ülkenin de bölgedeki huzur ve istikrarı sağlamak için adım atması gerektiğini belirtirken, özellikle Sırbistan’ın sınır kapılarını kapatma kararını geri çekmesi çağrısında bulundu. Zira, bu tür adımlar, iki ülke arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkileri de olumsuz etkileyebilir.
Sonuç: Yeni Müzakereler Zorunlu mu?
Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin Kuzey Mitroviça ziyareti, Sırbistan ile Kosova arasındaki kırılgan dengeyi yeniden bozdu. Sırbistan’ın sınır kapılarını kapatması ve İbar Nehri üzerindeki köprüyle ilgili tartışmalar, iki ülke arasındaki sorunların daha da derinleşmesine neden oldu. Mevcut durumda, uluslararası toplumun diyalog çağrıları sürse de, taraflar arasındaki gerginliğin nasıl çözüleceği belirsizliğini koruyor. Kosova ve Sırbistan arasında yapılacak yeni müzakerelerin, bölgedeki barış ve istikrarı sağlama yolunda kritik bir adım olup olmayacağı ise zamanla netleşecek.