Alman Ekonomisinin Temeli: Otomotiv Sektörü
Almanya, Avrupa’nın en büyük ekonomisi ve dünya genelinde ise üçüncü sırada yer alan güçlü bir ekonomik yapıya sahiptir. Alman otomotiv sektörü, sıklıkla bu ekonominin bel kemiği olarak tanımlanıyor. Ancak son yıllarda patlak veren ekonomik kriz, dünya genelinde ciddi bir üne sahip olan bu sektörü derinden sarstı. 23 Şubat 2024’teki seçimlere kısa bir süre kala, sektör temsilcileri arasında yeniden bir umut doğmuş durumda. Alman otomobil üreticileri, yaşadıkları krizden, kısa süre önce dağılan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve liberal eğilimli Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyonunu sorumlu tutuyor.
Elektrikli Araç Teşvikleri ve Kriz
Alman hükümetinin elektrikli araçları teşvik etmek amacıyla izlediği politikalar, otomotiv sektörünü derin bir şekilde etkilemiştir. İçten yanmalı motorlardan elektrikli motorlara geçişin zorunlu kılınması, üreticiler için büyük bir sıkıntıya yol açtı. Hükümetin, elektrikli araç satın alan tüketicilere sağlanan mali destekleri iptal etmesi ise bardağı taşıran son damla oldu. Frankfurtlu bağımsız otomotiv uzmanı Jürgen Pieper, son yıllarda otomobil üreticileri ve müşteriler arasında büyük bir güvensizlik oluştuğunu vurguluyor. Devletin elektromobilite konusundaki belirsiz tutumunu eleştiren Pieper, “Hükümetin elektrikli araç satışını teşvik edip sonra destekleri çekmesi büyük bir sorun” diyor.
Enerji Maliyetleri ve Rekabet Gücü
Kiel merkezli Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nden (IfW) Dirk Dohse de Pieper ile aynı görüşte. “Devletin elektrikli araçlara sağladığı teşviklerdeki gelgitler, tüketicilerin güvenini sarsıyor” diyen Dohse, otomotiv endüstrisinin yüksek enerji maliyetleri ve aşırı bürokrasi nedeniyle sıkıntı içinde olduğunu belirtiyor. Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA), Almanya’nın ekonomi merkezi olarak güç kaybetmesinin, otomobil üreticilerinin yaşadığı en büyük sorun olduğunu ifade ediyor. “Uluslararası sıralamalarda Almanya sürekli olarak geriliyor” şeklinde bir değerlendirme yapıyorlar.
Almanya’nın Enerji Sorunu
Alman otomotiv endüstrisinin, sürdürülebilir ve uygun maliyetli enerjiye erişim ihtiyacı her geçen gün artıyor. VDA, “Berlin ve Brüksel, Almanya’yı yeniden dünyanın ekonomik zirvesine taşımalıdır. Bunun için ucuz enerji, daha az regülasyon ve bürokrasi ile rekabetçi bir vergi sistemi gereklidir” diyor. Ancak Dirk Dohse’ye göre, yaşanan sorunların tek sorumlusu devlet değil. Otomotiv sektörünün de eleştirilmesi gerektiğini belirten Dohse, “Gerekli yapısal uyum adımları çok geç alındı ve bu durum kâr marjlarının ciddi şekilde düşmesine yol açtı” diyor.
Almanya’da Şarj Altyapısı Sorunu
Dirk Dohse, elektro mobiliteye geçiş sürecinde çözüm yollarının belli olduğunu savunuyor. Tüketicilerin elektrikli araç satın alma isteksizliğinin temel sebebinin menzil ve şarj altyapısı sorunları olduğunu belirten Dohse, “Şarj istasyonu altyapısının hızla geliştirilmesi ve elektrikli araç alacak bireylerin planlama güvenliğinin sağlanması elzem” diyor. Devletin attığı adımları eleştiren Dohse, kuralların açık ve şeffaf olması gerektiğinin altını çiziyor.
Otomotiv ve Siyaset İlişkisi
Almanya’da otomotiv sanayisi ile siyaset arasında güçlü bir bağımlılık mevcuttur. Federal ve eyalet düzeyinde otomobil üreticileri, sağladıkları istihdam imkanlarıyla yerel yönetimlerin desteklerini kazanıyor. Örneğin, SPD’nin iktidarda olduğu Aşağı Saksonya eyaletinde otomotiv devlerinden Volkswagen’ın yönetim kurulu üyesi bulunuyor. Baden-Württemberg ve Bavyera gibi eyaletlerde de otomotiv sektörünün siyasi ilişkileri oldukça derin. Bu nedenle, Almanya’daki seçimler otomotiv sektörü için kritik bir öneme sahip.
Global Politikanın Etkisi
Alman otomotiv sektörü için dikkate alınması gereken bir diğer önemli faktör ise ABD’nin politikalarıdır. Jürgen Pieper, Donald Trump yönetiminin izleyeceği politikaların Alman otomotiv sektörü üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabileceğine dikkat çekiyor. “Yeni hükümet, Alman otomotiv endüstrisinin hayatını kolaylaştırmak için çaba sarf edebilir” diyen Pieper, 2035 yılında planlanan içten yanmalı motor yasağının ertelenmesi ihtimalinin olduğunu ifade ediyor. 23 Şubat seçimlerinden sonra yeni hükümetin, Almanya’nın endüstri politikalarında köklü değişiklikler yapacağını öngörüyor.
GURBET HABER