Avusturya’da, koalisyon hükümeti, düzensiz göçle mücadele çerçevesinde sığınmacılara tanınan aile birleşimi hakkının askıya alınması yönünde önemli bir karar aldı. Bu koalisyon, muhafazakâr ÖVP, sosyal demokrat SPÖ ve liberal Neos partilerinden oluşmakta. Parlamentodaki oylamanın ardından, karar derhal yürürlüğe girecek.
Başbakanlıktan Çarşamba günü yapılan açıklamada, kabine toplantısında aile birleşiminin derhal askıya alınması için gereken ulusal düzenlemelerin yapılmasına karar verildiği belirtildi. Açıklamada, bu adımın amacının kamu düzeninin sağlanması olduğu vurgulandı. Ayrıca, Avrupa düzeyinde gerekli tüm tedbirlerin alınması konusunda mutabık kalındığı ifade edildi.
Avusturya Başbakanı Christian Stocker (ÖVP), 2023 ve 2024 yıllarında, 13 bini çocuk veya reşit olmayanlar olmak üzere toplam 18 bin göçmenin aile birleşimi yoluyla Avusturya’ya geldiğini belirtti. Stocker, “Bu sayı göz önüne alındığında, sorumluluğumuzu yerine getirmemiz ve bir süreliğine durdurma düğmesine basmamız gerektiği açıktır” dedi.
İçişleri Bakanı Gerhard Karner (ÖVP) ise, ülkede yoğun göç nedeniyle konut, sağlık ve eğitim alanlarında ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi. Bakan, planlanan tedbirlerin, yakın akrabalarını Avusturya’ya getirmek isteyen sığınmacıları etkileyeceğini belirtti. Ayrıca, halihazırda yoğun kontroller ve DNA karşılaştırmaları nedeniyle aile birleşimi yoluyla Avusturya’ya gelenlerin sayısının yaklaşık bir yıldır keskin bir şekilde düştüğünü ifade etti.
Bakan’ın verdiği bilgilere göre, aile birleşimiyle ülkeye gelenlerin sayısı Şubat 2024’te bin civarındayken, bu sayı Şubat 2025’te 60’a gerilemiş durumda. Karner, sayılardaki azalmaya rağmen eğilimin uzun vadede kontrol altına alınabilmesi için dikkatli olacaklarını söyledi.
Ancak Avusturya hükümetinin bu kararı, Avrupa Birliği (AB) hukuku açısından tartışmalı olarak değerlendiriliyor. Avusturya hükümeti, kararına gerekçe olarak iç güvenliğin tehlikeye girmesi halinde devreye giren AB acil durum maddesini gösterse de, Viyana hükümetine yönelik iltica hukuku ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiği suçlamaları gündeme geldi. Nitekim, geçtiğimiz hafta İçişleri Bakanı Gerhard Karner, AB Komisyonu’na yazdığı bir mektupta eğitim, sağlık ve sosyal sistemlerin aşırı yük altında olduğunu belirtmişti.
Buna karşın, bu karar, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) tarafından da tam destek buldu. SPÖ’lü İçişleri Bakanı Jörg Leichtfried, koalisyon hükümetinin ortak hedefinin düzensiz göçü sıfıra indirmek olduğunu vurguladı ve uygulamanın sığınma hakkına herhangi bir müdahale olmayacağını ifade etti.
GURBET HABER