Almanya’da Düzensiz Göç ile Mücadelede Yeni Gelişmeler
Almanya, düzensiz göçle mücadele tedbirlerini sıkılaştırarak bu alandaki etkilerini göstermeye başladı. Almanya Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF), 2025 yılının ilk iki ayında sığınma başvurularında kaydedilen azalmayı duyurdu. BAMF’ın açıkladığı verilere göre, bu yılın Ocak ve Şubat aylarında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla iltica başvurularında %43,4 oranında bir düşüş yaşandı. 2025’in ilk iki ayında toplam 26 bin 674 yeni iltica başvurusunun kayıtlara geçtiği belirtildi. Geçen yıl ise bu rakam 47 bin 90 olarak kaydedilmişti.
Federal İçişleri Bakanlığı da sosyal paylaşım platformu X’ten yaptığı açıklamada, bu gelişmeyi “Almanya’ya ilticalar azaldı” ifadesiyle duyurdu. Son verilere göre, en fazla başvuru yapılan ülkenin Suriye olduğu dikkat çekti. Suriye, son on yıldır aralıksız olarak, en çok sığınmacının geldiği ülke konumunu koruyor. Bu yılın ilk iki ayında Almanya’ya sığınmak için 7 bin 994 Suriyeli başvuruda bulundu. Suriyelileri, 4 bin 224 başvuru ile Afganistan’dan gelenler takip etti. Türkiye ise, son yıllarda en çok iltica başvurusu yapılan ülkeler sıralamasında üçüncü sırada yer almayı sürdürüyor. Bu yılın ilk iki ayında sığınma başvurusu yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayısının ise 3 bin 211 olduğu bildirildi.
Geri Göndermelerde Artış
Almanya’ya yapılan iltica başvurularındaki azalmaya paralel olarak, ülkeden sınır dışı edilmesi kararlaştırılanlar üzerinde de %30 oranında bir artış yaşandığı belirtildi. Federal İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Kararlı mücadele ile düzensiz göçün nasıl engellendiğini aktüel sayılar da ortaya koyuyor” dedi. Faeser, “Düzensiz göç, hukuk devleti tedbirleri ve komşu ülkelerimizle Avrupa çapında yürütülen yakın işbirlikleri ile etkili biçimde sınırlandırılmıştır” şeklinde düşen rakamlara vurgu yaptı.
Bakan Faeser’e göre, düzensiz göçle mücadelede özellikle sınır kontrolü uygulamalarının etkili olduğu ifade edildi. Bakan, “Ayrıca, yasal düzenlemelerde yaptığımız sıkılaştırmalar da meyvelerini veriyor. Dışındaki diğer tedbirleri de kurulacak koalisyonun müzakerelerinde ele alacağız” şeklinde konuştu. Düzensiz göç ile mücadele, Almanya’da son aylarda art arda düzenlenen bıçaklı ve araçlı saldırıların faillerinin çoğunun sığınmacı olması nedeniyle gündemi meşgul ediyor.
Almanya, Ukrayna savaşından kaçan 1 milyon 200 binden fazla Ukraynalı sığınmacıya da ev sahipliği yapıyor. Görselde Ukraynalıların kaldığı bir sığınmacı yurduna ait bir görüntü yer alıyor.
Göç Konusu ve Siyasi Tartışmalar
23 Şubat seçimlerinden hemen önce yaşanan saldırılar sonrasında, o zaman ana muhalefette bulunan ve seçimlerde de birinci güç olarak çıkan Hristiyan Birlik Partileri (CDU ve CSU) göçle mücadelede sert vaatlerde bulunmuş, Federal Meclis’e göçü bir iç güvenlik tehdidi olarak gören ve sertleştirilmesini öngören bir önerge sunmuştu. Bu nedenle, göç konusunun, kurulması muhtemel CDU/CSU ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyonunda en çok tartışılacak gündem maddelerinden biri olması bekleniyor. CDU ve CSU, SPD’den göçle mücadelede sertleşme konusunda taviz vermesini talep ediyor. Sosyal Demokratlar ise uluslararası sözleşmelerdeki iltica hakkının korunmasına dikkat çekiyor.
SPD, vatandaşlık yasasındaki reform ile Türkiye kökenlilerin uzun yıllardır talep ettiği çifte vatandaşlığın mümkün kılınmasına yönelik düzenlemeyi geçen yıl yürürlüğe koydu. Ayrıca, kalifiye iş gücü göçü açığı yaşanan bir dönemde göçün bir tehdit olarak algılanmasına yönelik yaklaşımları da SPD’liler reddediyor.
Bu gelişmeler ışığında, Almanya’daki göç politikaları ve düzensiz göçle mücadele konuları, gelecekte de siyasi tartışmaların odak noktası olmaya devam edecektir.
GURBET HABER