TikTok ve İfade Özgürlüğü: ABD’deki Yasakların Etkileri

TikTok, ABD‘de yürürlüğe girmesi beklenen bir yasa tasarısının, kullanıcıların ifade özgürlüğü üzerinde “büyük” bir etki yaratacağı iddiasında bulunuyor. Bu yasa, ByteDance tarafından ABD’de satılmadığı takdirde TikTok’un yasaklanmasını öngörüyor. TikTok ve ana şirketi ByteDance, Çin hükümetiyle herhangi bir bağlantıları olmadığını defalarca vurguladı.

Yasa Tasarısı ve İfade Özgürlüğü Üzerindeki Etkileri

TikTok ve ByteDance, Mayıs ayının başında yasayı durdurmak için mahkemeye başvurdu. Şirketler, yasayı anayasaya aykırı ve ABD’deki 170 milyon TikTok kullanıcısının ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı buluyor. TikTok’un avukatı Andrew Pincus, yasayı “belirsiz gelecekteki risklere dayalı olağanüstü bir ifade kısıtlaması” olarak tanımladı.

Washington DC’deki bir temyiz mahkemesinde yapılan duruşmada, TikTok’un itirazları değerlendirildi. ABD hükümeti ise, TikTok’un Çin devleti tarafından kontrol edilebileceği endişesini dile getiriyor. Adalet Bakanlığı avukatı Daniel Tenny, TikTok’un veri yönetimi argümanlarını reddederek platformun arka plan kodunun ByteDance tarafından yazıldığını ve yönetildiğini belirtti.

TikTok, 2024 başkanlık seçimleri yaklaşırken politikacıların platformu kullanmasının güvenlik endişeleriyle çeliştiğini öne sürerek durumu “ikiyüzlülük” olarak nitelendirdi. Uzmanlar, davanın ABD Yüksek Mahkemesi’ne taşınabileceğini ve sonuçlanmasının aylar sürebileceğini öngörüyor.

Meta’nın Rus Medyasına Karşı Aldığı Önlemler

Meta, Facebook’un sahibi, Rus medyasına ait bazı ağları platformlarında gizli operasyonlar yürüttükleri gerekçesiyle yasakladığını duyurdu. Bu açıklamalar, Rus medya kuruluşu RT tarafından “ABD’nin son komplo teorisi” olarak değerlendirildi. Meta’nın açıklamasında, “Rus devlet medyasına yönelik devam eden yaptırımlarımızı genişlettik. Rossiya Segodnya, RT ve diğer ilgili kuruluşlar, yabancı müdahale faaliyetleri nedeniyle artık global olarak uygulamalarımızda yasaklandı” denildi.

Bu yasakların önümüzdeki günlerde yürürlüğe girmesi bekleniyor. Washington’daki Rusya Büyükelçiliği ve diğer yetkililer, konuyla ilgili yorum yapmadı. Rus devlet medyası, Batı ülkelerindeki siyaseti etkilemeye çalıştığı iddiaları nedeniyle giderek daha fazla mercek altına alınıyor.

Meta, daha önce Rus devlet medyasına karşı bazı sınırlı önlemler almıştı. İki yıl önce, bu medya kuruluşlarının platformlarında reklam yayınlamasını engellemiş ve içerik erişimini kısıtlamıştı. Ukrayna savaşının başlamasının ardından, Avrupa Birliği, İngiltere ve Ukrayna’dan gelen talepler doğrultusunda bazı Rus devlet medyalarını yasaklamıştı.

ABD, bu ayın başlarında RT’yi, ABD izleyicilerine gizli Rus hükümet mesajları içeren içerik üretmek ve dağıtmak için bir Tennessee firmasına 10 milyon dolar ödeme yapmakla suçladı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, RT’yi Rusya’nın istihbarat aygıtının bir parçası olarak suçlayarak yeni yaptırımlar açıkladı. RT, bu suçlamaları “ABD’nin son komplo teorisi” olarak nitelendirerek reddetti.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

TikTok ve Meta’nın karşı karşıya olduğu yasal ve politik zorluklar, sosyal medya platformlarının küresel politikadaki rolünü ve ifade özgürlüğü üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. TikTok’un ABD’deki yasaklanma tehdidi ve Meta’nın Rus medyasına karşı aldığı önlemler, sosyal medya platformlarının uluslararası ilişkilerdeki karmaşık rolünü yansıtıyor.

Gelecekte, bu tür yasal ve politik mücadelelerin sosyal medya kullanımını nasıl şekillendireceği ve ifade özgürlüğü üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. Sosyal medya platformları, kullanıcı güvenliğini koruma ve politik baskılara yanıt verme arasında denge kurmaya devam edecek gibi görünüyor.

Bu gelişmeler hakkında sizin düşünceleriniz neler? Sosyal medyanın ifade özgürlüğü üzerindeki etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz!

Kaynak : TRT Haber

Paylaş.
Bir Yorum Yazın

Exit mobile version