ABD’nin Texas eyaletinde önemli çalışmalar yürüten Türk bilim insanları, beyin tümörlü hastalar için geliştirdikleri yeni bir yöntemle hastaların yaşam süresini daha doğru tahmin etmenin yolunu açıyor. Bu buluşun, gelecekte beyin tümörü tedavisinde önemli bir yere sahip olabileceği ve kişiye özel ilaç geliştirilmesine olanak sağlayacağı düşünülüyor.

Tümör Hücrelerinin Elektriksel Aktivitesi Üzerine Çığır Açan Çalışma

Baylor Tıp Fakültesi Nöroşirürji Bölümü’nden Yardımcı Doçent Dr. Akdes Serin Harmancı ve Texas Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Arif Özgün Harmancı’nın da dahil olduğu bir araştırma ekibi, beyin tümörü olan hastalar için umut vadeden bir keşfe imza attı. Yapılan çalışmalarda, merkezi sinir sisteminin en yaygın tümörlerinden biri olan glioma üzerine odaklanıldı. Bu çalışmalar, glioma tümör hücrelerinin elektriksel olarak aktif olup olmadığı sorusunu cevaplamaya çalıştı.

Harmancı, “Tümör hücreleri nöron benzeri özellikler taşıyor mu?” sorusunu merkeze alarak yenilikçi bir yaklaşım uyguladıklarını belirtti. Araştırmalar, bu hücrelerin elektriksel aktivitesinin ve morfolojisinin incelenmesiyle, hastaların yaşam süresi hakkında önemli bilgiler sunabileceğini ortaya koydu.

Yaşam Süresi Tahmini ve Kişiye Özel Tedavi Umudu

Elde edilen bulgular, hem glioma hastalarının yaşam süresini tahmin etmede hem de yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde önemli bir adım olarak görülüyor. Harmancı’nın açıklamalarına göre, hem glial hem de nöronal özellikler taşıyan hücrelerin yaygın olduğu hastalarda yaşam süresi daha uzun olabiliyor. Bu önemli keşif, doktorlar için tedavi sürecinde bir rehber niteliği taşıyabilir.

Ayrıca, kişiye özel tümör ilacı geliştirilmesinin mümkün olabileceğine de dikkat çeken Harmancı, hastadan alınan tümör hücrelerinin “yama dizilimi” adı verilen yeni bir teknikle profillendiğini belirtti. Bu sayede tümör hücrelerinin genetik aktiviteleri, elektriksel özellikleri ve morfolojik yapıları detaylı bir şekilde incelenebiliyor. Harmancı, bu profilleme sayesinde, her hastaya özel tedavi seçenekleri sunmanın yolunun açıldığını vurguluyor.

Disiplinlerarası Çalışmaların Önemi

Bu çığır açan çalışma, sadece tıp değil, aynı zamanda biyoloji ve informatik gibi farklı disiplinlerin katkısıyla geliştirildi. Ekip, beyin tümörü hücrelerinin analizinde elde ettikleri büyük veriyi anlamlandırmak için özel algoritmalar ve programlar geliştirdi. Bu programlar sayesinde, tümör hücrelerinin hem glia hem de nöron özelliklerine sahip olduğu tespit edildi.

“Kişiye özel ilaçlar geliştirme potansiyelimiz var” diyen Harmancı, bu araştırmaların daha da derinleştirilerek klinik uygulamalara dönüştürülebileceğini belirtti. Ancak, kesin sonuçlara ulaşmak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini de ekledi.

ABD’deki Türk Bilim İnsanları Türkiye’ye İlham Veriyor

Akdes Serin Harmancı, Türkiye’deki eğitim altyapısının çok güçlü olduğuna dikkat çekerek, Türk bilim insanlarının da benzer çalışmalara imza atabileceğini söyledi. Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde aldığı lisans eğitiminin ardından ABD’de yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Harmancı, Türk üniversitelerinin maddi desteklerle daha ileri düzey araştırmalara imza atabileceğini vurguladı.

Ayrıca, ABD’deki Türk akademisyenlerin dayanışmasının önemine değinen Harmancı, Türk öğrencileri ABD’deki laboratuvarlarına davet ettiklerini belirtti. Bu çalışmaların Türkiye ile bağlarını güçlendirdiğini ve Türk öğrencilerin dünya çapında projelerde yer almasına olanak tanıdığını dile getirdi.

Bu çığır açıcı keşif, bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırırken, gelecekte beyin tümörü hastalarının tedavisinde önemli bir kilometre taşı olabilir.

Kaynak: TRT Haber

Paylaş.
Bir Yorum Yazın

Exit mobile version